Previous Page  94 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 94 / 405 Next Page
Page Background

93

TBB Dergisi 2017 (129)

Özen KAYA GÖÇMEN / Ender DEDEAĞAÇ

luluğuna gidilmesi şeklinde karşımıza çıkabilmekte ve bu konu çeşitli

açılardan sorun oluşturmaktadır. Genel olarak bu tip cezai sorumlu-

luk ve yaşanan sorunların çözümü konusunda Türk Ceza Kanunu’nda

(TCK) yer alan genel hükümler belirleyici olacaktır. Nitekim; TCK’nın

Özel kanunlarla ilişki başlıklı 5. maddesi uyarınca; “Bu Kanunun ge-

nel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suç-

lar hakkında da uygulanır.” Bu nedenle yalnızca TCK’da yer alan suç

tipleri için değil, özel nitelikli ceza kanunlarında yahut da ceza içeren

çeşitli kanunlarda yer alan suç tipleri bakımından da bu genel sorum-

luluk ilkeleri uygulama alanı bulacaktır.

Ülkemizde anonim şirketlerin faaliyet konularının genişliği de dik-

kate alındığında karşılaşılabilecek suç tiplerinin ve uygulanacak kanun

hükümlerinin çok çeşitli olabileceği açıktır. Şirketlerin faaliyet konula-

rına göre her bir şirket bakımından karşılaşılabilecek sorunlar ve uygu-

lanması muhtemel olan kanunlar özel olarak ele alınarak kendilerine

özgü bir takım değerlendirmeler yapılabilir ancak burada detaya giril-

meyecek olup genel olarak farklı suç tipleri yahut da kanun hükümleri

uygulansa da ceza hukukunun temel prensipleri ışığında anonim şir-

ketlerde cezai sorumluluk konusu ele alınmaya çalışılacaktır.

Cezai sorumluluğun belirlenmesi TCK’da genel hükümler arasın-

da düzenlenmiştir. Bu kapsamda özellikle şahsilik, kanunilik pren-

sibi, kast ve taksir somut olaya göre işlenen suçlar açısından dikkate

alınmalıdır.

Yönetim kurulu üyelerinin işlenen bir suç dolayısıyla sorumlu

tutulması yahut da yönetim kurulu üyelerinin işledikleri suçlardan

dolayı şirketin cezai sorumluluğu konuları öncelikle şahsilik ilke-

si açısından ele alınmalıdır. Bilindiği üzere bu ilke, öncelikle anaya-

sal bir ilkedir. Anayasa’nın suç ve cezalara ilişkin esaslar başlıklı 38.

maddesinde açıkça ceza sorumluluğunun şahsi olduğu belirtilmiştir.

Nitekim TCK da Anayasa’ya uygun bir biçimde bu kuralı vurgulamış-

tır. TCK’nın Ceza sorumluluğunun şahsiliği başlıklı 20. maddesi; “

(1)

Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorum-

lu tutulamaz.

(2) Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak,

suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yap-

tırımlar saklıdır.” şeklindedir.