Previous Page  249 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 249 / 417 Next Page
Page Background

248

Türkiye’de Rekabet Mahkemelerinin Kurulması Çok Mu Uzak Bir İhtimal?

ve öngörülmezliğe oranla, adli yargı bünyesinde kurulacak uzmanlık

mahkemelerinin beraberinde getireceği uzmanlaşma ve dolayısıyla

adaletin daha etkin dağıtımına ilişkin faydaların daha fazla olacağı ile-

ri sürülebilir. Son tahlilde Anayasa Mahkemesi’nin ilgili içtihadı kar-

şısında RK kararlarının yargısal denetiminin adli yargıya bırakılması

düşüncemize göre Anayasaya aykırı olmayacaktır.

D. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesi Örneği

Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemeleri, idari yargıda görülmesi gere-

kirken çözümü adli yargıya bırakılan uyuşmazlıklar için kurulan ve

Anayasaya aykırı olduğu iddia edilmeyen önemli bir uzmanlık mah-

kemesi örneğidir. Aslında fikri mülkiyet alanında rekabet hukukunda-

kine benzer bir durum söz konusudur. Türk Patent ve Marka Kurumu

(TPMK), fikri mülkiyet mevzuatı kapsamında marka, patent, tasarım

gibi kişilerin fikri çabalarıyla ürettikleri ürünlerin tesciliyle görevli bir

kamu kuruluşudur. Rekabet Kurumu gibi TPMK da kuruluş ve görev-

leriyle bir bütün olan idarenin bir parçasıdır, ancak TPMK’nın karar-

larının yargısal denetimi, bu kararlar idari işlemlerin hukuki rejimine

tabi olmasına rağmen, idari yargıda değil, adli yargı çatısı altında ve

asliye hukuk mahkemesi derecesindeki Fikri ve Sınaî Haklar Mah-

kemeleri tarafından yapılmaktadır.

34

Burada Rekabet Kurumu gibi

TPMK’nın kararlarına karşı başvurulacak yargı yolu da idari yargı

olabilecekken, kanun koyucu bu iş için adli yargıyı tercih etmiştir.

TPMK’nın (o zamanki adıyla Türk Patent Enstitüsü’nün) idari iş-

lemlerinin denetiminin adli yargı bünyesindeki Fikri ve Sınaî Haklar

Mahkemeleri tarafından yapılmasına ilişkin olarak Kayhan şu önemli

tespitlerde bulunmaktadır:

Enstitü’nün marka tescil sürecinde almış olduğu kararlar, idari karar

niteliğindedir. Binaenaleyh, bu kararlar aleyhine açılan dava, idare hukuku-

34

TPMK’nın kararlarına karşı doğrudan yargı yoluna başvurulması mümkün olma-

yıp, öncelikle ilgili TPMK biriminin kararına karşı kararın taraflara tebliğinden

itibaren 2 aylık hak düşürücü süre içerisinde TPMK bünyesindeki “Yeniden İn-

celeme ve Değerlendirme Kurulu”na (YİDK) başvurulmaktadır. YİDK’nın ken-

disine yapılan itirazı reddetmesi durumunda, ret kararının taraflara tebliğinden

itibaren 2 ay içerisinde Fikri ve Sınaî Haklar (Hukuk) Mahkemesi’ne başvurula-

bilir. Dolayısıyla TPMK’nın kararlarına karşı önce bir idari başvuru yolu esası be-

nimsenmiş olup, bu yol tüketilmeden TPMK kararına karşı Fikri ve Sınaî Haklar

Mahkemesi’nde doğrudan dava açma hakkı bulunmamaktadır.