

251
TBB Dergisi 2017 (132)
Ahmet Fatih ÖZKAN
denle yazarlar, “
en azından kısa vadeli bir opsiyon
” olarak, bu işi için as-
liye ticaret mahkemelerinin bir dairesinin görevlendirilmesinin daha
“
rasyonel bir çözüm yolu
” olacağını öne sürmüşlerdir. Yine de yazarla-
ra göre, rekabet hukukunun özel hukuktaki sonuçlarını konu edinen
dava sayısının, özel bir mahkemenin görevlendirilmesini gerektirecek
seviyelere ulaşması halinde, “ayrı bir ihtisas mahkemesinin kurul-
ması” gerekeceği “
her türlü izahtan varestedir
”.
39
Dolayısıyla
Narbay ve
Kesici
, ilkesel olarak rekabet mahkemelerinin kurulmasını “gereksiz”
bulmamakla birlikte, bunun ancak dosya sayısında yaşanacak artışa
bağlı olarak gündeme geleceğini belirtmektedir.
Öncelikle rekabet hukukundan doğan dosya sayısının azlığı id-
dia ediliyorsa konuyla ilgili olarak dosya sayısını gösteren bir bilimsel
çalışma yapılması gerekecektir. Zira Ankara İdare Mahkemelerinde,
Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde ve Danıştay’da yılda toplam kaç
dosyanın rekabet hukukuyla ilgili olduğu saptanmadan bir yorum-
da bulunmak sağlam bilimsel temellerden yoksun olacaktır. Ancak
RK’nın 1998 yılından beri kararlar verdiği düşünüldüğünde
40
reka-
bet hukukuna ilişkin davaların azımsanmayacak bir düzeye ulaşmış
olabileceği söylenebilir. Zira azlık veya çokluk, ancak bir şeyin başka
bir şeyle kıyaslandığı takdirde anlam ifade eden nitelendirmelerdir.
Düşüncemize göre bu noktada önemli olan “nicelik” değil “nitelik”
olmalıdır; kararlar az sayıda da olsa nitelikli kararların verilebilmesini
teminen uzmanlık mahkemelerinin kurulması düşünülmelidir.
İlkesel olarak, rekabet mahkemelerinin kurulması “gereksiz” ol-
mayıp, bir ülkede rekabet hukukuna verilen değerin göstergelerinden
biridir. Rekabetin ne olduğunu ve rekabetçi piyasaların topluma fay-
dalarını bu çalışmada uzun uzadıya tartışmaya gerek bulunmamakta-
dır. Kısaca ifade etmek gerekirse rekabet, mal ve hizmet piyasaların-
da faaliyet gösteren teşebbüsler arası adil ve etkin piyasa koşullarının
korunması suretiyle tüketici refahının arttırılmasına yardımcı olan bir
39
Şafak Narbay ve Buğra Kesici, “Rekabet Hukukunun İhlâlinden Kaynaklanan
Tazminat Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme Üzerine ‘Kısa Bir Değerlen-
dirme’”,
Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
, 1(1), 2015, s. 236-237.
40
Her ne kadar 4054 sayılı Kanun Aralık 1994 tarihinde kabul edilip yürürlüğe gir-
miş olsa da, bu kanun uyarınca kurulması öngörülen Rekabet Kurumu teşkilatı-
nı ancak Kasım 1997 tarihinde tamamlandığından RK kararları fiilen 1998 yılın-
dan itibaren verilmeye başlanmıştır. Bkz. 04.11.1997 tarih ve 23160 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 1997/5 sayılı Tebliğ.