Previous Page  257 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 257 / 417 Next Page
Page Background

256

Türkiye’de Rekabet Mahkemelerinin Kurulması Çok Mu Uzak Bir İhtimal?

Toplumsal ilişkilerdeki karmaşıklığın ve uzmanlık gerektiren iliş-

kilerin artmasıyla ortaya çıkan ihtiyacı karşılamak amacıyla uzmanlık

mahkemeleri kurulmaktadır. Nitekim ticari hayatta yaşanan uyuşmaz-

lıkların diğer uyuşmazlıklardan farklı olduğu ve uzmanlık gerektirdi-

ği düşüncesiyle, uzmanlığa dayalı bir güvence oluşturmak amacıyla

asliye ticaret mahkemeleri kurulmuş ve TTK ile birlikte ticari hayattaki

uyuşmazlık ve davalara bakmakla görevli hale getirilmiştir.

46

Hal böy-

le olmakla birlikte ticaret mahkemelerinin görev alanına giren konu-

lar incelendiğinde, bazı durumlarda ticaret mahkemelerinde görülen

davaların esas itibarıyla uzmanlık gerektirmediği, zira genel görevli

asliye hukuk mahkemelerinin bile ticaret mahkemelerinde görülen

davaların hemen hemen aynılarını hâlihazırda karara bağlayabildiği

görülmektedir.

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bir örnek vermek gerekir-

se, kuruyemiş toptancısı bir limitet şirket ile perakendeci olan ticari

işletme niteliğindeki bir süpermarketin sahibi arasında bir tedarik

sözleşmesi olduğu düşünülsün. Toptancıdan satın aldığı kuru üzüm

ve incirlerin küflü olması durumunda söz konusu perakendeci, 6098

sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (BK) düzenlenen satım sözleşmesinde

ayıptan sorumluluk hükümleri (m. 219-231)

47

uyarınca ödediği bedeli

46

Nesibe Kurt Konca, “Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Asliye Ticaret Mahkeme-

leri”,

Türkiye Adalet Akademisi Dergisi

, Yıl: 4, Sayı: 15, 2013, s. 82-83.

47

BK’nın 219. maddesinde satıcının ayıptan sorumluluğu şu şekilde düzenlenmiştir:

(1) Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulun-

maması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine

aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği fay-

daları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekono-

mik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.

(2) Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.

Söz konusu kanunun 227. maddesinde ise satıcının ayıplı mal veya hizmet satma-

sı sonucu alıcının sahip olduğu haklara yer verilmiştir.

(1) Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki se-

çimlik haklardan birini kullanabilir:

1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.

2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.

3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak

üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.

4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.

(2) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.

...

Son tahlilde alıcı tacir olsa da olmasa da satıcıya karşı BK uyarınca talepte bulana-

caktır. Ancak alıcının TKHK anlamında tüketici sıfatını taşıması durumunda ayrı