

318
ABD Anayasal Düzeni Üzerinde Emperyal Başkanlık Gölgesi
nabilmiştir.
29
Ancak 2000’li yılların başında azaldığı varsayılan ulusal
güvenlik tehditlerinin emperyal başkanlık dönemini sona erdireceğine
ilişkin tahminler George W. Bush başkanlık döneminde yaşanan 11 Ey-
lül terör saldırıları ile boşa çıkmıştır. Bu hadise ile birlikte olağanüstü
halden kaynaklanan yetkilerin Başkanlık makamına doğal yetkiler at-
fetmeye dönüşmesi
süreci, yani emperyal başkanlık,
yeniden doğmuştur.
30
Oğul Bush yönetimi
(özellikle Başkan yardımcısı Dick Cheney),
Re-
agan döneminde Kongre’nin yasalarla yetkilendirdiği bağımsız idari
otoritelere karşı bütüncül bir yürütme modelini savunmak için kulla-
nılan üniter yürütme doktrinini (
unitary executive doctrine
),
yürütmenin
diğer anayasal organlar karşısınd
a güçlendirilmesi olarak kullanmayı ter-
cih etmiştir. Bu doğrultuda başkanın Kongre ve Yüksek Mahkeme’den
tamamen bağımsız olarak dış ilişkileri yürütmesi, düşman devlet ve
terör örgütlerine karşı önalıcı ve önleyici savaşlara (
preemptive and
preventive wars
) girişebilmesi öngörülmüştür.
31
Burada Bush yöne-
timinin işlettiği temel mantık söz konusu olan Amerikan ulusunun
menfaatleri ve vatandaşların can güvenliği ise başkanın münhasıran
ve anayasal organlardan bağımsız geniş yetkiler kullanabilmesi gerek-
tiğidir.
32
Yukarıda Lincoln dönemi için zikredilen olağanüstü hal im-
tiyazı içinde değerlendirilebilir gözüken bu anlayış özünde farklıdır.
Çünkü Lincoln bahsettiğimiz üzere Anayasanın ötesinde olağanüstü
yetkiler kullandığını kabul etmiş ve bunun ancak en üst düzeyde ge-
reklilik halinde ve yine mümkün olduğunca hukuk içinde kalınarak
uygulanması gerektiğine vurgu yapmıştır. Bush yönetimi ise (özellik-
le Bush’un hukuk danışmanlarından John Yoo’nun tezleri üzerinden)
ABD Anayasasının ta en başından bu yetkileri yürütme organına ver-
diği ve Başkan’
ın anayasal çizgiler içinde kaldığında ısrarcı olmuş
tur. S
özü
edilen olağanüstü durumun süresi
ve kapsamı üzerinde durulmamış,
Anayasanın Başkana her zaman karşılığı olan açık bir
çek sunduğu
var-
29
Michael Beschloss, “The End of the Imperial Presidency,” 18 Aralık 2000, http://
www.nytimes.com/2000/12/18/opinion/the-end-of-the-imperial-presidency.html, (Erişim Tarihi: 22 Mart 2017).
30
Schlesinger, The Imperial Presidency, x.
31
John Yoo, The Powers of War and Peace, Chicago, The University of Chicago
Press, 2005, ss. ix-x.
32
Barton Gellman and Dafna Linzer, “Pushing the Limits of Wartime Powers,”
18, Aralık 2005,
http://www.washingtonpost.com/wp-dyn/content/arti-cle/2005/12/17/AR2005121701233.html, (Erişim Tarihi: 2 Ocak 2017).