Previous Page  73 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 73 / 417 Next Page
Page Background

72

Türk Ceza Kanunu’nda Gürültüye Neden Olma Suçu

tilmek suretiyle tanımlanmıştır

48

. Çünkü hareket fail tarafından yapma

ya da yapmama suretiyle gerçekleştirilen maddi bir faaliyet/iş iken ne-

tice bu hareketin dış dünyada meydana getirdiği değişikliktir. Bu ta-

nımlar gürültüye neden olma suçu bakımından değerlendirildiğinde

failin hareketiyle dış dünyada meydana getirilen değişiklik yani netice,

başkalarının sağlığının zarar görmesine elverişli nitelikteki gürültüdür.

Gürültü ile şart teorisine göre sebep sonuç ilişkisi içinde olan ve ob-

jektif istinadiyet kurallarına göre faile yüklenebilen, onun tarafından

gerçekleştirilen her maddi faaliyet ise harekettir. Örneklendirmek gere-

kirse davul çalmak hareket, davul çalmak ile oluşan gürültü neticedir.

İkinci özellik,

incelediğimiz suç tipinin serbest hareketli bir suç ol-

masıdır.

49

Çünkü kanunda gürültüye neden olmanın hangi hareketler-

le gerçekleştirebileceğine ilişkin bir özelleştirme yapılmamıştır. İfade

edilen sebeple gürültünün kaynağı önemli değildir.

50

Dolayısıyla bu

suç tipi bakımından gürültü vasfı taşıyan ses çıplak insan ya da hay-

van sesi olabilir. Örneğin her hangi bir ses yükseltici araç kullanma-

dan bağırma, çığlık atma, şarkı söyleme, spor karşılaşmalarındaki te-

zahürat yapma, beslenen evcil bir hayvanın havlaması yoluyla neden

olunan gürültü bu niteliktedir. Yine bu suç tipi bakımından gürültüye

neden olan davranış, mekanik ya da teknik bir araçla gerçekleştirilmiş

netice olarak algılanmaya müsait bir unsurdur.” saptamalarında bulunduğundan

Aygörmez Uğurlubay’ın gürültüye neden olma suçunun sırf hareket suçu olma-

dığı görüşünde olduğu anlaşılmaktadır. Bkz. Aygörmez Uğurlubay, s.125 ve 473;

Öğretide aksi yönde ileri sürülen bir başka görüşe göre ise gürültüye neden olma

suçu neticesi harekete bitişik suç (şekli suç) vasfı taşımaktadır. Bu tespitin gerek-

çesi incelediğimiz suçun kanuni tarifinde somut bir neticenin gerçekleşmesinin

aranmamış olması ile açıklanmaktadır. Bkz. Gezgin Kayan, s.116; Yılmaz, s.167;

Gerçeker, s.3641;Taneri, s.173.

48

Aksi yönde bkz. Gezgin Kayan, s.116; Yılmaz, s.167; Gerçeker, s.3641;Taneri, s.173.

49

Gezgin Kayan, s.116; Yokuş Sevük, Gürültüye Neden Olma Suçu, s.373; Çakmut,

s.107; Yaşar/Gökcan/Artuç, s.5622; Aygörmez Uğurlubay, s.473; Sezin Duygu

Tuncer/Mithat Burak Başkale, “Çevre Ceza Hukukunda Zaman”,

AÜHFD

, C.65,

S.4, 2016, s.3701.

50

Alman Ceza Kanunu’nun 325a maddesinde düzenlenen suçlar bakımından ise

gürültüye neden olan fiilin bir tesisin (özellikle tesis işletmeleri ya da makinele-

rin) işletilmesi sırasında gerçekleştirilmesi aranmıştır. Bu sebeple örneğin sadece

bağırma, konuşma, bir müzik aleti çalma, spor karşılaşmalarındaki tezahürat gibi

faaliyetlerle gürültüye neden olma ya da çalışma alanındaki işçilerin veya bahçe-

li lokantalardaki insanların uğultusu tipikliği gerçekleştirmemektedir. Yine 325a

maddesinin 4. fıkrasındaki ulaşım araçlarıyla ilgili istisna nedeniyle motorlu ula-

şım araçları, raylı sistem araçları, hava ve su ulaşım araçlarıyla gürültüye neden

olunması durumu bakımından da aynı tespit tekrarlanabilir. Bkz. Heine, §325a,

Rn.4; Fischer, §325a, Rn.5; Eisele, §70, Rn.1237.