Background Image
Previous Page  102 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 102 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Mustafa ÇAĞATAY

101

Çerçeve Sözleşme hükümleri, doğrudan uygulanabilir olma özel-

liğine sahip değildir. Sözleşme hükümlerinin uygulanmasında, özel

koşulların göz önünde tutulabilmesi için, devletlere geniş takdir yet-

kisi bırakılmıştır

36

.

Avrupa Konseyi üyeleri arasında sadece Türkiye, Fransa, Belçika

ve Andora tarafından imzalanmayan söz konusu Sözleşme’de uygu-

lamayı denetleme yetkisi Bakanlar Komitesine verilmiştir (m. 24, 25).

Söz konusu Sözleşme, ulusal azınlıklara bir yandan farklı olma

hakkını tanıyarak bir takım haklar vermekle birlikte; bu hakkı, ülke

bütünlüğü, ulusal egemenlik, hukukun üstünlüğü ve hukuksal düzeni

koruma yükümlülükleri ile sınırlandırmaktadır

37

.

Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen bir başka belge de

5.11.1992 tarihinde imzaya açılan ve 1998’te yürürlüğe girmiş bulunan

Bölgesel ya da Azınlık Dilleri Avrupa Şartı’dır. Şart, Avrupa kültürel

mirasının bir parçası olarak kabul edilen bölgesel ya da azınlık dilleri-

ni geliştirmeyi ve korumayı amaçlamaktadır.

1.5. LOZAN ANTLAŞMASI VE AZINLIKLAR

Azınlıklara ilişkin hükümler, Lozan Antlaşması’nın “Akalliyetle-

rin Himayesi” başlıklı 1. Kısmının III. Faslında 37 ilâ 45. maddeler ara-

sında düzenlenmiştir. Antlaşma’nın mütekabiliyet ilkesini düzenleyip

düzenlemediği tartışmalı 45. maddesi, konumuz açısından önem arz

ettiğinden, ayrı bir başlık altında incelenmeye çalışılacaktır.

1.5.1. Genel Olarak Antlaşma’daki Azınlıklara İlişkin Hükümler

Antlaşma’nın 37. maddesinde, Türkiye Devleti’nin Antlaşma’nın

azınlıklarla ilgili bölümünde yer alan hükümleri temel yasalar olarak

tanıdığı ve bunlara aykırı ya da çelişen hiçbir yasal düzenleme yapma-

yacağı taahhüdünde bulunduğu hükmü yer almaktadır.

Antlaşma’nın 38. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin doğum,

milliyet, dil, ırk ve din farkı gözetmeksizin Türkiye’de yaşayan tüm

halkların yaşam ve özgürlüklerini tam olarak korumayı yükümlediği,

Türkiye’deki tüm halkın kanun düzeni ve genel ahlaka aykırı olma-

36

Çavuşoğlu, a.g.m., s. 27.

37

Aliefendioğlu, a.g.m., s. 223.