

TBB Dergisi 2011 (96)
Selda ÇAĞLAR
157
Evrensel dili yakalayamamış karmaşık yapıda engelli mevzuatı
arasında, az sayıda da olsa, engellileri etiketlemeyen, onurunu kırma-
yan olumlulayıcı dilde kaleme alınmış iç hukuk düzenlemeleri oldu-
ğunu da belirtmek gerekir. Bunlardan biri, Özel Eğitim Hizmetleri Yö-
netmeliğidir
22
. Yönetmeliğin çoğu yerinde engelliler, ‘yetersizliği olan
birey, ‘güçlüğü olan birey’ deyimleriyle ifade edilerek en azından birey
kimlikleri vurgulanmıştır. Bu olumlu dilin, Türkiye’de engellilere iliş-
kin mevzuatın tamamına yayılması, başta Engelli Hakları Sözleşmesi
ve yakın tarihli insan hakları belgelerinde tercih edilen, uluslararası
kurumlar ve sivil toplum örgütleri tarafından yerleşik hale getirilmeye
çalışılan “engelli kişi/birey” deyiminin kullanılmaya başlanması ve il-
gili mevzuatta terminoloji birliğinin sağlanması gerekmektedir.
Mevzuat açısından Sözleşme’ye uyum konusunda bir diğer sorun,
engelli/engellilik tanımlarıdır. Bunun en tipik örneği, engelli hukuku-
nun temel belgesi sayılan ve 2005 yılında kabul edilen 5378 Sayılı Özür-
lüler Yasası’dır
23
. Yasanın kullandığı deyimle özürlü kişi, “doğuştan
veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal
ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle top-
lumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama
güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve
destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi” dir (m.3/a). Bu tanım, başka
yasalarda da kullanılarak standart hale gelmiştir.
24
Sözleşme’de ise en-
gelli tanımı özellikle yapılmamış, engelliliğin dinamik bir olgu olduğu
belirtilerek, yetileri sınırlı olan kişilerin topluma diğer bireylerle birlik-
te eşit koşullarda tam ve etkin katılımını engelleyen tutumlar ve çevre
koşullarının etkileşiminden kaynaklandığına yönelik bir saptamayla
yetinilmiştir [(Giriş (e)]. Toplumlar ve toplumda yer alan fikirlere bağlı
olarak engelliliğin dinamik bir olgu olduğu, sabit bir tanımın kavramın
evrimine engel olma riskini beraberinde getireceği düşüncesiyle, farklı
22
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, R.G. : Tarih. 31.05.2006, Sayı. 26184
23
5378 Sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Ya-
pılması Hakkında Kanun, Resmi Gazete: 7.07.2005/ 25868
24
2828 Sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu , Kabul T.
24/5/1983, R.G. : Tarih. 27/5/1983, Sayı. 18059, m.3/c (Değişik:30/5/1997- KHK-
572/5md.)Bkz. 572 Sayılı KHK, R.G. :Tarih. 6/6/1997, Sayı.23011(Mükerrer);
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Ra-
porları Hakkında Yönetmelik, Yayımlandığı Resmi Gazete: Sayı. 26230, Tarih.
16.07.2006, m.4/c; Büyükşehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliği,
R.G. : Tarih.16/08/2006, Sayı. 26261, m.4/f