Background Image
Previous Page  160 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 160 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Selda ÇAĞLAR

159

lemeye yönelik tedbirlere nasıl katkı sağlayacağı konusuna da kısaca

bakmak gerekir. 2010 Anayasa değişikliğiyle eklenen ibare, aslında ka-

nun önünde eşitliği aşan, haklar ve özgürlükler açısından dezavantajlı

grupları toplumun diğer üyeleriyle eşitlemeye çalışan ve bu anlamda fiili

eşitliği hedefleyen bir anlatıma sahiptir. Sözleşme’nin 5. maddesinden

de anlaşıldığı gibi, fiili eşitliği sağlamak üzere alınacak tedbirlerin ayrım-

cılık teşkil etmeyeceği, aksine, bu yönde eşitliği sağlama çabasının engel-

liler aleyhine geliştirilen ayrımcılığın tasfiye edilmesine hizmet edebile-

ceği kabul edilirse, sözkonusu Anayasa hükmüyle engellilere etkin bir

koruma sağlanabilir. Ancak, Anayasa’nın 10/3 hükmü, aynı maddenin

bir üst paragrafında yer alan “kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip ol-

duğu ve devletin bu eşitliği yaşama geçirmekle yükümlü tutulduğu”nu

(An. m.10/2) belirterek fiili (gerçek/maddi) eşitliğin sağlanmasını daha

güvenceli bir yolla ifade eden ibare kadar güçlü değildir. Devlete yü-

kümlülük getirmeyen, sayılan grupların haklarına vurgu yapmayan bir

hükmün pratikte nasıl bir değer ifade edeceği tartışılabilir. Diğer yan-

dan, bu ekleme olmasaydı da, Türkiye zaten Engelli Hakları Sözleşmesi

ile Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen insan

hakları sözleşmelerinin gereği olarak dezavantajlı kişilerin diğerleriyle

şeklen olduğu kadar fiilen de eşitliğini sağlamak, gerekli olumlu eylem

ve önlemleri almakla yükümlü olacaktı. 2004 yılında Anayasa’nın 90.

maddesinin son fıkrasına eklenen ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin

insan hakları sözleşmeleriyle yasalar çatıştığında sözleşme hükümleri-

nin esas alınacağını belirten hükümle bu durumu iç hukuk bakımından

da açıklığa kavuşmuştur. Ancak yine de10/3 hükmü, yasama organının

genel anlamda tüm dezavantajlı kesimleri kapsamına alacak tür ve ta-

nımlarla geniş kapsamlı bir ayrımcılık yasağı/eşitlik yasası yapmasına

veya sadece engellilere özgü bir ayrımcılık ve eşitlik yasası düzenleyerek

soyut anayasal hükmü fiili eşitliği sağlayacak yönde somutlaştırmasına

imkan vermesi bakımından bir değere sahiptir.

2. Bitmeyen Son: Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kanun Tasarısı Taslağı

2009 yılı sonlarında yasama organı değil, ama hükümet, yukarıda-

ki seçeneklerden ilki yönünde bir irade ortaya koymuş, ancak sonunu

henüz getirememiştir. Hükümetin “Demokratik Açılım”ın bir adımı

olarak düzenlemeyi vaad ettiği “Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik