

TBB Dergisi 2011 (96)
Ali YEŞİLIRMAK
215
İlamsız icra yoluna, tahkim anlaşmasına dayanarak karşı koymak
isteyen borçlu, eğer şartları ve sebepleri varsa, (İİK m. 16 vd. hükümle-
rine göre) şikâyet yoluna başvurabilir. Bu şikâyet süresiz değil, süreye
tabi olmalıdır. Zira gerek HUMK’nda ve HMK’nda gerekse MTK’nda
tahkim itirazı süreli olarak kabul edilmiştir. Bu ilkeye paralel olarak şi-
kayetin de süreye tabi olmasını kabul etmek kanunun amacına uygun
olacaktır.
B. İtirazın Hükümden Düşürülmesi için Başvurulması Gereken
Merci Hangisidir?
Madem ki tahkim anlaşması genel haciz yoluyla takip yapılmasını
engellememektedir, o takdirde takibe itiraz halinde bu itirazın düşü-
rülmesi için hangi merciye başvurulması gerekir sorusuna da cevap
aranmalıdır. Zira, yukarıda açıklandığı üzere, tahkim anlaşmasının da
bir etkisinin olması gerekir. Bu durumda itiraz halinde duran takibe
devam edebilmek, yani itirazı hükümden düşürmek için hakeme gidi-
lebilir mi sorusuna cevap aramak gerekli olmaktadır.
I. İtirazın İptali
İtirazın iptali, İİK’nun 67. maddesinde düzenlenmiştir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren
bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alaca
ğının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; taki
binde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın durumuna,
davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan
meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla
mahkum edilir.
...
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi
hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.”
İtirazın iptali davasının niteliği, bu davanın hakemde görülüp gö-
rülemeyeceği konusunda belirleyici olacaktır.