

Geçerli Bir Tahkim Anlaşmasının Varlığına Rağmen Genel Haciz Yoluyla Takip Yapılabilir Mi?
220
naatimce doğru değildir. Zira, hakemler, tahkim yargılaması sonucu
nihaî bir karar verir ve bu karar tüm icra organlarını (mahkeme ve icra
daireleri gibi) bağlar. İtirazın iptali davası da genel hükümlere göre
görülen ve uyuşmazlığı nihaî olarak çözen bir dava olduğuna göre, bu
davanın hakemde görülebilmesi kural olarak çok doğaldır. Bu dava
sonucu hakem takip alacaklısını haklı bulursa elbette takibe devam
edilecektir. Uyuşmazlığı nihaî olarak çözen hakemin, o uyuşmazlığın
nihaî çözümü ile ilgili ikincil hususlar konusunda da karar verebilme-
sini beklemek gerekir.
İtirazın iptali davasının niteliği, tespit davası olarak kabul edildi-
ğinde de yukarıda belirtilen sebeplerle bu davanın hakemde görülme-
si gereği savunulabilir.
İtirazın iptali davasının niteliği eda davası kabul edilir ise, bu da-
vanın her halde hakemde görülmesi gerekir. Bu durum HUMK’nun
519. maddesi, HMK’nun 413. maddesi ile MTK’nun 5. maddesinde
açık olarak düzenlenmiştir.
İtirazın iptali için icra mahkemesine başvurulduğunda ise süresin-
de yapılmış tahkim itirazı üzerine, icra mahkemesinin davayı usulden
reddetmesi gerekir. Bu halde takip alacaklısının hakemde dava açması
gerekir. Şayet tahkim itirazı yapılmamış ise tahkimden feragat edilmiş
olur.
3. Hakemin İcra İnkâr Tazminatına Hükmetmesi
İcra inkâr tazminatı icra hukukuna özgü bir tazminat olup inkâr,
kötüniyet, haksız çıkma, haksız takip veya genel olarak icra tazmina-
tı olarak da bilinmektedir
47
. Bu tazminat, İcra Hukukunda belirlenen
şartları oluştuğunda borçlu, alacaklı veya istihkak davacısı tarafından
ödenmesi gereken bir meblağdır
48
.
İcra inkâr tazminatı, hukukumuza özgü bir kurum
49
olup ilk ola-
rak 15 Mart 1928 tarih ve 1215 sayılı İcra Kanununa Bazı Mevat İlavesi
Hakkında Kanun
50
ile kabul edilmiştir.
47
Yılmaz, İcra Tazminatı, s. 680-681.
48
Id
.
49
Id
. s. 685.
50
RG 21.3.1928, s. 845.