

Geçerli Bir Tahkim Anlaşmasının Varlığına Rağmen Genel Haciz Yoluyla Takip Yapılabilir Mi?
216
1. İtirazın İptali Davasının Niteliği
İtirazın iptali davasının niteliği konusunda, ne Yargıtay kararla-
rında ne de öğretide görüş birliği vardır. Görüş ayrılıklarının temel
nedeni, mehaz İsviçre Kanunu’ndan farklı olarak
34
, özellikle 1940 ve
1965 yıllarında
35
İİK’nda yapılan değişikliklerdir. İtirazın iptali davası-
nın niteliği, 1970 yıllardan beri öğretide tartışmalara konu olmaktadır.
Bu tartışmaları genel olarak üç guruba ayırmak mümkündür:
a) Pekcanıtez’e göre
36
:
“… itirazın iptali davası icra hukukuna özgü bir davadır. Bu davanın
eda davasından farklı olarak, bir yıllık süre içinde açılması ve davanın
sonunda haksız çıkan tarafın inkâr tazminatına mahkûm edilmesi söz ko
34
İsviçre hukukunda itirazın iptali ve kaldırılması kurumları hukukumuzdan farklı
bir düzenlemeye tabidir. Bkz. Yılmaz, E., “İtirazın İptali Davasının Hukuki Nite-
liği”
in
:
Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Armağan
, Ankara 2009, s. 605 (“İtirazın İptali”);
Budak, A. C.,
İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip,
2. Bası, İstanbul 2009, s. 88.
İİK’nda mehaz Kanundan ayrılma sebepleri teorik olmaktan çok “... takiplerin
hızlandırılması ve alacaklıların kötüniyetli borçlulara karşı himayesinden ibaret
pratik düşüncelere dayanmaktadır.” Budak, s. 195.
35
3890 sayılı Kanun ile 1940 yılında İİK’nda yapılan değişiklikler ve bu değişiklik-
lerin değerlendirmesi için bkz., örneğin, Leeman, H., “Türkiye’de İcra ve İflas Da-
irelerinin Yeniden Tanzim ve Tenkisine Dair Adliye Vekâletine Takdim Edilen
Rapor”,
İstanbul Barosu Dergisi
, Yıl 12, S. 11, İkinci Teşrin, 1938, s. 645-647; Umar,
B.,
İcra ve İflâs Hukukunun Tarihi Gelişmesi ve Genel Teorisi
, İzmir 1973, s. 148-153
(“Tarihi Gelişim”); Belgesay, M. R., “Profesör Leeman Tarafından İcra ve İflas Ka-
nunu Tadili Hakkında Adliye Vekâletine Verilen Rapora Dair Mütalaa”,
İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası
, C. V, 1939, s. 36-50. İİK’nun 67. maddesinde
538 sayılı ve 1965 tarihli değişikliklerin değerlendirilmesi için bakınız, örneğin,
Çağa, T., “Ödeme Emrine İtirazın İptaline Dair”,
Batider
, C. VIII, S. 3, 1976, s. 21-31
(“Ödeme Emri”); Okçuoğlu, Y., “İcra Hukukunda İtirazın İptali ve İnkar Tazmi-
natı”,
Bursa Barosu Dergisi
, S. 11, 1980, s. 10-14; Postacıoğlu, İ., “İcrada İnkâr Taz-
minatı Üzerinde Düşünceler ve Bazı İhtilaflı Noktalar”,
Batider
, C. IX, S. 4, s. 950-
971 (“İnkar Tazminatı”); Çağa, T., “Yine ‘Ödeme Emrine İtirazın İptali Davasına
Dair’”,
Batider
, C. X, S. 2, s. 369-376 (“Yine Ödeme Emri”); Postacıoğlu, İ., “Ödeme
Emrine İtirazın İptali Mevzuunda Bazı Zaruri Açıklamalar”,
Batider
, C. X, S. 4, s.
965-980 (“Ödeme Emri”); Yılmaz, İtirazın İptali, s. 602-605.
36
Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin-Özkan/Özekes, s. 172-173. Ayrıca bkz. Muşul,
T.,
İcra ve İflâs Hukuku
, 3. Bası, Ankara 2008, s. 329 (
“Kanaatimizce, bir takip hukuku
müessesesi olan itirazın iptali davası ile ödeme emrine borçlunun vaki itirazı ile duran
takibi harekete geçirmek amaçlanır.”
); Deynekli/Kısa, s. 78 (“
2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununda 538 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonucu 67. maddede düzenlenmiş olan
itirazın iptali davası ne bir tespit davası ne de eda davasıdır. Zira itirazın iptali davasıyla
alacaklı ödeme emriyle takip konusu yaptığı alacağın varlığının tespitini talep etmekte ise
de davacı sonuç olarak alacağın tahsilini amaçlamaktadır. Bu nedenle itirazın iptali dava
sının takip hukukuna özgü bir tahsil davası olduğunun kabulü gerekir.
”).