

TBB Dergisi 2011 (96)
Halide Gökçe TÜRKOĞLU
249
tan mahkum olan Vestal Bakirelerine
57
verilen cezadır. Önceleri, ah-
laksızlıktan mahkum olan Vestal Bakirelerine, canlı olarak gömülmek-
teydi. Bu şekilde, Tanrıları, ahlaksız kadının şehre getirdiği kirliliği
kaldırmaya ikna etmeye ve kadının ahlaksızlığından dolayı Tanrıla-
rın verebileceği olası bir felaket engellemeye çalışılmıştır. Vestal Ba-
kirelerinin iffetinin, Roma devletinin esenliği ile doğrudan bağlantılı
olduğu kabul edildiği için, bekaretlerini kaybetmeleri vatana ihanet
olarak kabul edilirdi. İkinci Pön Savaşından sonra ise, bu ağır cezadan
vazgeçilmiştir. 217 yıllarında, olağandan çok daha fazla sayıda felaket-
le karşılamış ama bu felaketlerden kurtulmak için, Tanrılara ahlaksız
Vestal bakirelerini kurban etmek yerine, hayvan kurban etmek yoluna
gidilmiştir.
58
borçluyu parçalayabilmeleri olanağını veren hükümler tamamen insanlık dışı
olduğunu savunmaktadır. Africanus ise, 12 Levha Kanunlarının son derece
insancıl bir düzenlene olduğunu savunmaktadır. Ona göre, bütün hukuk
kuralları çıkarılmış oldukları zaman dilimi dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Hukuk kurum ve kuralları uygulanmış oldukları dönemden bağımsız olarak
ele alınamaz. Aynı husus, cezalar için de geçerlidir. Cezalar, getirilmiş oldukları
toplumun ahlak anlayışı, düzeltmeyi amaç aldıkları yanlışlığın o toplumda, o
dönemde algılanış şekline göre ortaya konurlar. Bu yüzden Oniki Levha Kanunu,
hazırlandığı dönem bakımından çok büyük bir kanunlaştırma hareketidir.
Humanitas
kavramı hakkında çalışmalar yapan hukukçuların en önemlilerinden
biri Ulpianus’dur. Ulpianus özellikle, ceza mahkemelerinin örgütlenişi üzerinde
çalışmış ve 228 yılında öldürülmesine kadar,
humanitas romana
kavramının
tanımını ortaya koyma yolunda çalışmalar yapmıştır. “
Maeistas
suçları, artık
bu dönem için anlamsız kalmaktadır.
Meo saeculo,
bir davranışı
maeistas
olarak yorumlamak benim okulumun görüşüne yabancıdır.
Aliena sectae meae.
Ulpianus, ölüm cezalarını yumuşatmaya çalışmış ve zina halinde verilecek
cezaların daha hafifletilmesi gerektiğini savunmuştur. Cod.Iust.9.8.1. Tapınak
hırsızlığı yapanların (
sacrilegium
), vahşi hayvanların önüne atılmaları, canlı canlı
yakılmaları ya da çarmıha gerilmeleri söz konus olmaktaydı. Ulpianus, tapınak
hırsızlarına verilecek cezanın vahşi hayvanların önüne atılma ile sınırlandırılması
gerektiğini ve bu şekilde cezanın yumuşatılacağını savunmuştur. D.48.13.7.
Aslında bu, cezanın daha insancıl hale getirilmesi değil, oyunlarda halkı daha
fazla eğlendiriyor olmasından kaynaklanmaktadır. D. 48.19.8.8. Honoré, s. 24.
57
Vestal Bakireleri, (
virgines Vestales
) kalp tanrıçası Vesta’ya hizmet eden bakire
kadın rahiplerdi. En önemli görevleri Vesta’nın kutsal ateşini korumaktı. Bu
kadınların toplum üzerinde büyük etkileri vardı ve Vestal bakireliği büyük onur
getiren bir makam idi. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ariadne Staples,
From Good Goddess
to Vestal Virgins: Sex and Category in Roman Religion
, Routledge, London 1998.
58
Ancak, ahlaksız Vestal bakiresi yerine hayvanların kurban edilmesi insanların
vicdanlarını yeterince rahatlatmamıştır. Bu doğrultuda da, ilerleyen zamanlarda
Roma devleti üzerindeki uğursuzluğun ortadan kalkmadığı ve devletin çeşitli
kötü olatlarla karşılaştığı görüşü güç kazanmıştır. Bu yüzden uğursuzluğun
ortadan kalkması için iki Vestal bakiresi kurban edilmiştir. Bir tanesi canlı olarka
gömülmüş, diğeri de kendini öldürmüştür. Staples, s. 27-8.