Background Image
Previous Page  260 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 260 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Halide Gökçe TÜRKOĞLU

259

leştirilmesini de engellemeleri açısından da büyük önem taşımaktadır.

Yukarıda verdiğimiz örneklerde olduğu gibi, Roma senato’su ve halk

meclisleri haksız şekilde gerçekleştirilen büyük toplulukların köle ha-

line getirilmesi ile mücaadele etmeye çalışmıştır. Senato’nun ve halk

meclisinin, bu mücaadelede başvurdukları araç ise, haksız yere kitle-

leri köle haline getiren kişileri ağır para cezasına çarptırmak idi.

96

Lex

Calpurnia

,

lex Acilia Repetundarum

ve

lex Iulia de repetendarum

’dan ötü-

rü mahkum olan kişilerin

infamia

ile lekelenmeleri de söz konusu idi.

Ancak, zamanla yabancıların haksız yere yaşam haklarının ellerinden

alınması, köle olarak açık arttırma ile satılmalarına karşılık, verilen ce-

zanın belli bir miktarda para ödenmesi ve şerefsizlikle lekelenilmesi

olmasının yeterli olmadığı ve vicdanları rahatlatmadığı görülmüştür.

Bu yüzden, Roma hukukunda

humanitas

ile

maiestas populi Romani

ara-

sındaki bağlantının kurulmasında, yine

humanitas

’ın öne çıkması söz

konusu olmuş ve yöneticilerin sahip oldukları güçleri kötüye kullan-

mamalarının sağlanması için çıkarılan kanunlar, daha ağır cezalar,

daha ciddi önlemlerle donatılmıştır. Artık, kitleleri haksız yere köleleş-

tiren kişilerin ölüm cezasına çarptırılabilmeleri mümkün olmuştur. Bu

biçimde şiddetli cezalar getiren kanunlardan ilki M.Ö. 104-101 yılla-

rında çıkarılmış olduğu tahmin edilen

lex Servilia repetundarum

idi. Söz

konusu kanunun uygulanmasına ilişkin en önemli örnek, M.Ö. 92-91

yıllarında Aemilius Scaurus’un ve Rutilius Rufus’un yargılanmasıdır.

Her iki kişinin de, hukuka aykırı olarak insan kaçakçılığı yaptığı iddia

edilmiştir, ve bu yüzden hem ölüm cezasına çarptırılmışlar hem de,

zarar gören kişilerin zararlarını karşılamak için mallarına el konmuş-

tur. M.Ö. 59 yılında çıkarılan

lex Iulia repetendarum

’da benzer düzenle-

meler getirmiştir.

97

96

Toplu köleleştirme gerçekleştiren kişilerin senayo ya da halk meclisleri önünde

yargılanması, zaman içinde Roma vatandaşı olmayan yabancıların hukuki

durumlarında dolaylı olarak bir başka iyileştirmeye de yol açmıştır. Bu şekilde

yabancıların da

provocatio ad populum

yani halk meclislerine başvurarak,

durumlarının yeniden incelenmesini talep edebilmelerine sıcak bakılır hale

gelmiştir. Bauman, (Human), s. 62.

97

Lex Iulia repetendarum

’la yargılanan en önemli kişilerden biri Piso ile birlikte M.Ö.

58 yılında

consul

’luk yapmış ve daha sonra da, M.Ö. 57 ile 54 yılları arasında Suriye

proconsul

’luğuna getirilimiş olan A. Gabinius’dur. Gabinius, Suriye’deki görevini

herhangi bir izin almaksızın bırakarak, askerleriyle Mısır’a saldırmış, burada

büyük bir zafer kazanmış ve Mısır’lılardan çok büyük miktarlarda haraç almıştır.

Gabinius, Sulla’nın hazırlatmış olduğu

repetundae

kanunları ile yargılanmış,

ancak yakın dostu Pompey’in yargılamaya müdaahalesi ve jüri üyelerine yüklü