Background Image
Previous Page  302 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 302 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Yeliz ŞANLI ATAY

301

40. maddenin ikinci fıkrasının doğrudan uygulanabilirliği açısın-

dan ilk sorun, kuralda belirtilen koşulların, yasada yer almaması du-

rumunda, yasanın Anayasaya aykırı olup olmadığı şeklinde ortaya

çıkmıştır ve Anayasa Mahkemesi’ne göre, yasanın konuya ilişkin açık

kural içermemesi, Anayasaya aykırılık oluşturmaz. Kararda,

“Özel ka­

nunlarda aksi yönde bir kural bulunmaması halinde idari yaptırımlara karşı

ilgililerin belirtilen düzenlemeler uyarınca idari yargı yoluna başvurabilecek­

leri kuşkusuzdur. Bu bağlamda, 5225 sayılı Kanun’da iptali istenen kurallar

yönünden başvurulacak kanun yolu ve süresinin özel olarak öngörülmemiş ol­

ması, Anayasa’nın 40. maddesine aykırılık oluşturmaz. Kaldı ki, 40. maddenin

ikinci fıkrasıyla Devlet’e verilen görev, somut olaylarda ilgili kişiler hakkında

tesis edilen işlemlere karşı başvurulacak kanun yolları ve merciler ile sürelerin

belirtilmesi zorunluluğu olup, bu hususlara ilişkin olarak her yasada özel bir

düzenleme yapma yükümlülüğü içermemektedir.”

denilerek, Anayasa kura-

lının doğrudan uygulanabilirliği sonucuna ulaşılmaktadır.

34

İkinci sorun ise, yasada yer alan,

ilgili mercilere

yöneltilecek ve usul

ve esasları yönetmelikle belirlenecek itirazın

,

Anayasa’nın 40. madde-

sinin ikinci fıkrasına aykırı olup olmadığı şeklinde ortaya çıkmıştır.

Anayasa Mahkemesi’ne göre, yasanın, ilgili mercilerin niteliği ve baş-

vuru süresine ilişkin kural içermemesi Anayasa’nın 40. maddesine

aykırılık oluşturmaz. Mahkeme’ye göre,

“(…) devletin işlemlerine kar­

şı hangi mercilere, hangi süreler içinde başvuracağının belirtilmesi yasayla

olabileceği gibi, yasanın verdiği yetkiye dayanarak yönetmelikle de olabilir.

Anayasa’nın bu hükmü ile, Devlete verilen görev, somut olaylarda ilgili kişiler

hakkında tesis edilen işlemlere karşı başvurulacak kanun yolları ve merciler ile

sürelerinin belirtilmesi zorunluluğu olup, bu hususlara yönelik olarak her ya­

sada özel bir düzenleme yapma yükümlülüğünü içermemektedir. Dolayısıyla

burada devletin işlemlerinde, hangi mercilere ve hangi süreler içinde başvuru­

lacağını açıkça göstermesiyle ilgililerin yetkili makamlara süresini geçirmeden

başvurarak hak arama özgürlüklerinin korunması amaçlanmaktadır”

.

35

Bu

hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk haline gelmiştir”

şeklindedir. Ömer İzgi-Zafer Gören,

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Yorumu,

TBMM Basımevi, Ankara 2002, s.454.

34

AYM., E.2004/84, K.2004/124, k.t.8.12.2004,

RG:

2.12.2005/26011.

35

AYM., E.2004/69, K.2009/6, k.t.8.1.2009,

RG:

11.6.2009/27255.

“Karşıoy”

gerekçesine göre,

“Bu durumda; iptali istenen madde hükmünde yer alan “ilgili

mercilere” ibaresi, kontrol ve denetim sonuçlarına karşı hangi mercilere ve hangi sürelerde

itiraz edilebileceği konusunda açık olmadığından Anayasa’nın 40. maddesine aykırıdır”.