

İdari İşlemde Başvuru Yollarının Gösterilmesi Yükümlülüğü
304
hukuk devleti olmanın bir gereği olan idarenin denetiminin de engellenmesi
sonucu doğmaktadır”
denilerek, Anayasa kuralının, idare açısından bir
yükümlülük anlamına geldiği vurgulanmaktadır.
40
Başvuru Yollarının Gösterilmesi Yükümlülüğünün Kapsamı
Başvuru yollarının gösterilmesi yükümlülüğünün kapsamı, ilkin,
kapsamına giren işlemler ve ikincisi, işlemlerde belirtilmesi gereken
başvuru yollarının niteliği olmak üzere iki açıdan incelenebilir. Ni-
tekim, 40. madde hükmünde geçen
“devlet”
in,
“bütün kamu kuruluş
larını kapsayıp kapsamadığı”, “ilgili kişiler”
ibaresinin genişliği,
“kanun
yolları ve mercileri”
nin, davaları da içermekte olup olmadığı şeklindeki
değerlendirmeler,
41
sonuç olarak bu iki temel noktaya ilişkin olarak
ortaya çıkmaktadır.
Anayasa’nın, başvuru yolları ve sürelerinin gösterilmesini konu
edinen 40. maddesinin ikinci fıkrası ile somut bir yükümlülük tesis
edilmektedir. Yükümlülüğün öznesi, devlettir ve devletin bu yüküm-
lülüğü, işlemleri bakımından geçerlidir. Bu nedenle, yükümlülüğün,
hangi tür işlemleri kapsamakta olduğu sorusu, ancak, söz konusu
işlemlerin niteliği ya da işlemlerin hukuk düzeninde doğurduğu so-
nuç temel alınarak yanıtlanabilir. Devlet iradesinin kurucu unsurunu
oluşturduğu ve ilgililerin hak ve yükümlülükleri ile hukuki durum-
ları üzerinde sonuç doğurur nitelikteki işlemler, 40. maddenin kap-
samındadır ve yükümlülüğün konusunu, öncelikle idari işlem oluş-
turmaktadır. Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesi, “(…)
Kaldı ki,
40. maddenin ikinci fıkrasıyla Devlet’e verilen görev, somut olaylarda ilgili
kişiler hakkında tesis edilen işlemlere karşı başvurulacak kanun yolları ve
merciler ile sürelerinin belirtilmesi zorunluluğu olup,(…)”
şeklindeki ge-
rekçesini, kamu hukuku işlemlerinin, maddi ölçüte göre ayrımı üze-
rinde kurmaktadır; zira, “…
somut olaylarda ilgili kişiler hakkında tesis
edilen işlemler…”
, genel ve soyut kural koyma, değiştirme ve kaldırma
faaliyeti olarak yasa ve idarenin kural koyucu (düzenleyici) işlemleri-
ni, yükümlülük kapsamı dışında bırakırken; genel ve soyut kuralların
40
D.10.D., E.2005/1607, K.2007/2429, k.t.09.05.2007,
Danıştay Bilgi Bankası
; D.10.D.,
E.2006/2232, K.2007/6691, k.t.31.12.2007,
Danıştay Dergisi,
Yıl 38, Sayı 118, 2008, s.
335-338; D.10.D., E.2006/7298, K.2008/7138, k.t.27.10.2008,
Danıştay Dergisi,
Yıl 39,
Sayı 120, 2009, s. 318-321.
41
Yıldızhan Yayla,
İdare Hukuku,
Beta, İstanbul 2009, s.377, 461.