Background Image
Previous Page  306 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 306 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Yeliz ŞANLI ATAY

305

belirli kişi ya da durumlara uygulanması olarak, birel idari işlem tü-

rüne işaret etmektedir.

42

Başvuru yollarının gösterilmesi yükümlülüğünün, hak arama öz-

gürlüğünün korunmasına ilişkin bir kural olması, içerik ve kapsamı-

nın dar kapsamlı olarak anlaşılmasını engellemelidir. Bu açıdan vur-

gulanması gereken ilk nokta,

“kanun yolları”

nın, başvuru yolları olarak

değerlendirilmesi gerekliliğidir. Bir hukuk usulü terimi olarak

“kanun

yolu”

, davanın taraflarına tanınan, yargı yeri tarafından verilen ve yan-

lış olduğu iddia edilen bir kararın, yeniden bir yargı yeri önüne götü-

rülmesini ifade eder.

43

Hakların korunmasına ilişkin bir kural, yanlış

olarak verildiği ileri sürülen yargı kararlarına özgülenemeyeceği gibi,

yükümlülüğün

“devlet”

ve

“işlemleri”

açısından kurulması da bu sonu-

cu gerektirmektedir.

42

Kuşkusuz bu sonuç ve madde hükmünün sınırlayıcı olmayan niteliği dikkate

alınarak,organikaçıdanyasamaişlemiolmaklabirlikte(yasamadokunulmazlığının

kaldırılması ya da TBMM üyeliğinin düşmesi işlemlerinde olduğu gibi),

yükümlülük kapsamında değerlendirilebilir işlemlerin olup olmadığı sorusu

sorulabilir. Diğer yandan, genel ve soyut kuralların belirli kişi ya da durumlara

uygulanması salt idari işlemin değil, yargısal işlemin de özelliği olduğundan (A.

Ülkü Azrak,

“Yargı ve İdare: İki Fonksiyonun Karşılaştırılması üzerine Bir Deneme”

,

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası,

İstanbul 1969, C.34, S.1-4, s.154)

aynı soru, bu işlemler açısından da geçerlidir. Bu nedenle, ilgililerin hak ve

yükümlülükleri ve hukuki durumları üzerinde sonuç doğuran ve devlet tarafından

tesis edilen her kamu hukuku işleminin, madde kapsamında değerlendirilmesi

mümkündür. Buna karşılık, başvuru yollarının gösterilmesi yükümlülüğün,

yasa kuralı olduğu Fransız hukukunda yükümlülüğün kapsamına giren işlemler

sorunu yoktur; zira kural, bizzat idari işlemi konu edinmekte ve yükümlülük,

birel ve tebliğ edilmesi gereken idari işlemler açısından kurulmaktadır. René

Chapus,

Droit du contentieux administratif,

Montchrestien, 13.E., Paris 2008, s.619.

Bu nedenle, yargısal kararlar ve düzenleyici işlemler kapsam dışında kalır.

Ibid.,

s.618; Jean-Claude Ricci,

Contentieux administratif,

Hachette Supérieur, Paris 2007,

s.100-101. Keza, İdari İşlemler Karşısında Bireylerin Korunmasına İlişkin Avrupa

Konseyi Bakanlar Komitesi kararı da, yükümlülüğün kapsamını idari işlem olarak

belirlemekte ve idari işlemi, idari usul kuralları ile birlikte değerlendirerek,

“adli

yöntemlerle yapılan işlemler ve mahkeme evresinden önce yapılan ceza soruşturmaları ve

yasama faaliyetleri”ni dışarıda bırakmaktadır. Tekin Akıllıoğlu, “Bireyin Yönetsel İşlemler

karşısında Korunması’ ve Yönetim Hukukumuz”

,

Amme İdaresi Dergisi,

Ankara 1981,

C.14, S.3, s. 39.

43

“Kanun yolu, davanın taraflarına tanınan bir hukuki yoldur ki, bununla yanlış olan ka­

rarların (daha doğrusu yanlış olduğu iddia edilen kararların) tekrar incelenmesi ve de­

ğiştirilmesi amaçlanır”

. Baki Kuru,

Medeni Usul Hukuku,

Yetkin Yayınları, Ankara

1991, s.559.

“Bir yargılama makamının verdiği bir kararda aykırılık olduğu iddiası ile

ortaya çıkan uyuşmazlığın çözülmek üzere yargılama makamı önüne getirilmesi “kanun­

yolu” davasının açılmasıdır”

. Nurullah Kunter,

Ceza Muhakemesi Hukuku,

Sermet

Matbaası, 5. Bası,, İstanbul 1974, s.662.

“Yasa yolu (kanun yolu), davanın taraflarına

tanınan hukuksal bir yoldur. Bu yol ile yanlış olarak verildiği ileri sürülen yargı kararları­

nın, yeniden incelenmesi ve değiştirilmesi sağlanır”

. Gözübüyük,

Yönetsel Yargı,

s.492.