Background Image
Previous Page  430 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 430 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Yargıtay Kararları

429

Zorunlu müdafinin yüzüne karşı verilen hüküm bu müdafi tara-

fından temyiz edilmemiş, ayrıca sanığa da zorunlu müdafii atandığına

ilişkin bir bildirimde bulunulmamıştır. Bilahare sanık vekili olduğu-

nu beyan eden Özgür Dal tarafından karardan mahkemenin kusuru

nedeniyle haberdar olunamadığı, 24.10.2005 tarihinde müvekkilin sa-

vunması alındığı halde, bundan önce 21.10.2005 tarihinde karar veril-

diği belirtilerek, yargılamanın yenilenmesi ve eski hale getirme iste-

minde bulunulmuş,

Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince 30.01.2006 gün ve 30 D.İş sayı

ile yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine, 07.02.2006 gün ve 35

D.İş sayı ile de, bu dilekçenin temyiz dilekçesi olarak kabulü ile eski

hale getirme konusunda karar verme yetkisinin temyiz merci olan

Yargıtay’a ait olduğu gerekçesiyle dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına

gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay 11. Ceza Dairesince de, tem-

yiz isteminin süresinde olmadığından bahisle 1412 sayılı CYUY’nın

317. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Ceza Genel Kurulunun yerleşik kararlarında da vurgulandığı

üzere; mahkemenin istemi üzerine baro tarafından görevlendirilmiş

olan zorunlu müdafiinin yüzüne karşı yapılmış olan tefhim, kendisi-

ne zorunlu müdafii atandığından haberdar edilmeyen sanık açısından

hukuksal sonuç ifade etmediğinden, temyiz süresini de başlatmaz, bu

itibarla, bilahare sanık müdafii olduğunu belirten Avukat Özgür Dal

tarafından eski hale getirme yöntemiyle açılmış bulunan temyiz da-

vasının süresinde olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.

Diğer yönden; 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince halen

yürürlükte bulunan 1412 sayılı Yasanın 310. maddesinde, temyiz is-

teminin yüze karşı verilen kararlarda hükmün tefhiminden itibaren

bir hafta içinde hükmü veren mahkemeye verilecek bir dilekçe ile

veya zabıt kâtibine yapılacak beyanla olacağı, bu takdirde, beyanın

tutanağa geçirilerek hâkime tasdik ettirileceği, yoklukta verilen karar-

larda ise temyiz süresinin tebliğle başlayacağı belirtilmiş, 5271 sayılı

CYY’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde ise, hüküm ve kararlar-

da, başvurulacak yasa yolu, başvurunun yapılacağı mercii, yöntemi ve

başvuru süresinin hiçbir duraksamaya yer vermeksizin açıkça belirti-

leceği hükümlerine yer verilmiş, bu hükümlere aykırılık ise Yasanın

40. maddesi uyarınca eski hale getirme nedeni olarak kabul edilmiştir.