Background Image
Previous Page  431 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 431 / 521 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

430

Bu hükümler uyarınca, sürenin bildirilmemesi veya yanılgılı bildiril-

mesi halinde açıklamalı davetiye ile bu hususun tebliğinden sonra sü-

reler başlayacak, yasa yolunun hiç bildirilmemesi, eksik veya yanlış

bildirilmesi halinde ise, ilgililere yasa yolu bildirimi tam ve eksiksiz bir

şekilde açıklamalı davetiye ile tebliğ edilmek suretiyle hak kayıpları

engellenecektir.

İncelenen hükümde, yasa yolu bildirimi “5320 sayılı Yasanın 8.

maddesi delaletiyle 1412 sayılı Yasanın 310. maddesi uyarınca hükmün

tebliğ ve tefhiminden itibaren bir hafta içinde mahkememize verilecek

bir dilekçe ile veya zabıt kâtibine yapılacak bir başvuru şeklinde” olup,

bu sürenin her bir taraf açısından “tefhimden” mi yoksa “tebliğden”

itibaren mi başlayacağı açıkça belirtilmediği gibi, eksik yasa yolu bildi-

rimi içeren hüküm de, yasa yolu süresini açıklayan meşruhatla birlikte

sanığa tebliğ edilmemiş olduğundan, öğrenme üzerine yapılan temyiz

istemi bu nedenle de yerindedir.

Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı

üzere, Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılırken, Özel Daire kara-

rının hukuka aykırı görülerek kaldırılması halinde, itirazın kabulü ile

dava derdest hale geleceğinden, dava zamanaşımının gerçekleştiğinin

saptanması durumunda kamu davasının düşmesine de karar verilme-

si gerekmektedir.

Sanığın 19.04.1999 tarihinde işlediği ve dolandırıcılık suçunu oluş-

turduğu kabul edilen olayda, anılan suç 765 sayılı TCY’nın 102/4.

maddesi uyarınca 5 yıllık asli, 104/2. maddesi uyarınca da 7 yıl 6 aylık

kesintili zamanaşımına tabi olup, daha ağır bir suçu oluşturma olana-

ğı bulunmayan eylemde lehe olan 765 sayılı TCY’nın 102/4 ve 104/2.

maddeleri uyarınca belirlenen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı

Özel Dairece henüz incelemenin yapılmadığı 19.10.2006 tarihinde ger-

çekleşmiştir.

Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Dai-

renin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, kesin-

tili zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan, sanık hakkındaki hük-

mün bozulmasına ve kamu davasının 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi

uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322 ve 5271

sayılı CYY’nın 223. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmelidir.