

Yargıtay Kararları
430
Bu hükümler uyarınca, sürenin bildirilmemesi veya yanılgılı bildiril-
mesi halinde açıklamalı davetiye ile bu hususun tebliğinden sonra sü-
reler başlayacak, yasa yolunun hiç bildirilmemesi, eksik veya yanlış
bildirilmesi halinde ise, ilgililere yasa yolu bildirimi tam ve eksiksiz bir
şekilde açıklamalı davetiye ile tebliğ edilmek suretiyle hak kayıpları
engellenecektir.
İncelenen hükümde, yasa yolu bildirimi “5320 sayılı Yasanın 8.
maddesi delaletiyle 1412 sayılı Yasanın 310. maddesi uyarınca hükmün
tebliğ ve tefhiminden itibaren bir hafta içinde mahkememize verilecek
bir dilekçe ile veya zabıt kâtibine yapılacak bir başvuru şeklinde” olup,
bu sürenin her bir taraf açısından “tefhimden” mi yoksa “tebliğden”
itibaren mi başlayacağı açıkça belirtilmediği gibi, eksik yasa yolu bildi-
rimi içeren hüküm de, yasa yolu süresini açıklayan meşruhatla birlikte
sanığa tebliğ edilmemiş olduğundan, öğrenme üzerine yapılan temyiz
istemi bu nedenle de yerindedir.
Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı
üzere, Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılırken, Özel Daire kara-
rının hukuka aykırı görülerek kaldırılması halinde, itirazın kabulü ile
dava derdest hale geleceğinden, dava zamanaşımının gerçekleştiğinin
saptanması durumunda kamu davasının düşmesine de karar verilme-
si gerekmektedir.
Sanığın 19.04.1999 tarihinde işlediği ve dolandırıcılık suçunu oluş-
turduğu kabul edilen olayda, anılan suç 765 sayılı TCY’nın 102/4.
maddesi uyarınca 5 yıllık asli, 104/2. maddesi uyarınca da 7 yıl 6 aylık
kesintili zamanaşımına tabi olup, daha ağır bir suçu oluşturma olana-
ğı bulunmayan eylemde lehe olan 765 sayılı TCY’nın 102/4 ve 104/2.
maddeleri uyarınca belirlenen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı
Özel Dairece henüz incelemenin yapılmadığı 19.10.2006 tarihinde ger-
çekleşmiştir.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Dai-
renin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, kesin-
tili zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan, sanık hakkındaki hük-
mün bozulmasına ve kamu davasının 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi
uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322 ve 5271
sayılı CYY’nın 223. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmelidir.