Background Image
Previous Page  436 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 436 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Yargıtay Kararları

435

Bu nedenle, 5237 sayılı Yasanın 150/2. maddesinin uygulanmasın-

da, 765 sayılı TCY.nın 522. maddesinde öngörülen “hafif” ya da “pek

hafif” kavramlarıyla irtibatlı bir yoruma girilmemeli, Yargıtay’dan,

anılan maddenin uygulanması sürecindeki içtihatlarına paralel şekil-

de, yıllık değer ölçülerini belirlemesi beklenmemelidir.

Yargıç, bu değerlendirmenin yanı sıra her somut olayda, olayın

özelliklerini dikkate alacak, 5237 sayılı TCY’nın 3. maddesinde öngö-

rüldüğü üzere, “işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde ceza

adaletini sağlayacaktır. Görüldüğü gibi madde ile getirilen sistem, sa-

dece malın değerinin objektif ölçütlere göre belirlenerek cezadan indi-

rim yapılmasından ibaret değildir. Olayın özelliği her olayda değer-

lendirmeye konu edilecek, meydana gelen haksızlığa faili iten etkenler

ve bu haksızlığın mağdur üzerindeki etkileri de gözetilerek indirim

yapıp yapmama konusunda takdir kullanılacak ve maddenin uygula-

nıp uygulanmamasına ilişkin gerekçe kararda gösterilecektir.

Buna karşılık maddenin uygulanmasındaki en önemli ölçüt, kuş-

kusuz değer ölçüsüdür. Ölçüye konu edilmesi gereken değer ise, fiilen

gasp edilen olmayıp, eylem kastına dahil edilen olmalıdır. Bu değerin

ise “indirim yapılmasını” haklı saydıracak düzeyde az olması gerek-

mektedir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanıkla-

rın başlangıçta kendilerini acındırarak başlattıkları eylemlerini, gittikçe

yoğunlaştırdıkları, mağdurların direncini kırmak suretiyle, üzerlerin-

de ilk anda gözlerine çarpan telefonları sim kartlarıyla birlikte yağma-

ladıkları, telefonların şikayetçiler tarafından beyan edilen değerlerinin

az olmadığı, eylemin gerçekleşme biçimi nazara alındığında da, 5237

sayılı TCY’nın 150/2. fıkrasının uygulanma koşullarının bulunmadığı

anlaşılmaktadır.

Bu itibarla yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar

verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi O. Koçak;

“5237 sayılı Yasanın 2. maddesi “suçta ve cezada kanunulik ilkesi” baş­

lığı altında düzenlenmiş ve 1. fıkrada “kanunun açıkca suç saymadığı bir fiil

için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı

cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka ceza ve güvenlik tedbirine hük